Eğitim programlarımız, insanın doğasıyla, dünyanın gelişimiyle ve içinde
yaşadığımız tüm sistemlerle birlikte ele alınmalıdır. Tarihin, doğanın, toplum
gelişiminin ve kendi içsel gelişimimizin nereye doğru gittiğini bilmeliyiz. Diğer
bir deyişle, öncelikle bir sonraki neslin nasıl bir şekil alması gerektiğini
bilmeliyiz. Ancak o zaman, çocukları kendi nesillerinde var olacak koşullar
için hazırlamanın doğru şekli nedir diye düşünmeye başlayabiliriz.
Çocuklarımızı geleceğe, mükemmel bir yaşama götürecek adımları planlayabilmemiz
için, öncelikle bu koşulların bizim için net olması gerekir.
Şimdiye kadar doğaya, gereken özeni, takdiri, saygı ve sevgiyi
gösteremedik. Bilakis doğayı sadece kendi çıkarlarımız için sömürdük. Artık doğaya
karşı daha dikkatli olmalıyız. Yaşamlarımıza rehberlik edecek tüm bilgiler
doğada mevcut, ondan örnek almaya başlamalıyız. Çünkü doğa her şeyi içinde
barındırır.
İnsanlara yaklaşım şeklimizi iyileştirmek için, toplumu, aileyi ve çevreyi doğru
şekilde yapılandırmak için, anaokulu, ortaokul ve üniversite eğitimi için, doğadaki
cevaplara bakmalıyız. Eğer bilgimizi doğadan alırsak, doğayla uyumlu olmayı
başarabiliriz. Böylece kendi esenliğimizi güvence altına alabiliriz.
Çocuklarımız da doğanın güçleriyle birlikte, denge içinde hareket ettikçe,
daha başarılı olacaklardır. Onlara iki temel bilgiyi vermeliyiz:
- Doğanın her şeyi kapsayan, her şeyi gerçekleştiren bir gücü vardır.
- Eğer mutlu olma istiyorsak, başkalarını mutlu etmeliyiz.
Aslında çocuklar bu gerçeği doğal bir biçimde kabul ederler ve dünyanın
gerçekten bu şekilde düzenlenmiş olduğunu hissederler. Bunu anlayamayan sadece
yetişkinlerdir, çünkü onların kafaları çok fazla karışıklık içindedir.
Çocuklara, doğal yapımızın sadece kendimiz için almak isteği üzerine kurulu
olduğunu açıklamalıyız. Bu arzumuz her şeyi sürekli kendisine doğru çeker ve bu
nedenle başkalarına zarar veririz. Fakat sonunda bu yaklaşım bize geri döner. Bugün
ben ısırabilirim, fakat bir dahaki sefere muhtemelen ben ısırılmış olacağım… Peki,
bundan daha iyi bir davranış şekli yok
mudur? Bu sorunun cevabını, kendi doğamızı tanıdığımız ve doğa içinde
birbirimize bağlı olduğumuzu anladığımız zaman verebiliriz.
Böyle bir eğitim sistemi çocuklara yönelik
gibi görünse de, aynı zamanda yetişkinleri de değiştirecek ve onları yeniden
dengeye getirecektir. Nasıl mı? Yetişkinler, çocuklarına karşı olan
sorumlulukları ve sevgileri yüzünden onlara iyi örnek olmaları gerektiğini
anladıkları zaman, çocuklarının hatırı için kendilerini doğru şekilde idare
etmek zorunda kalacaklardır. Böylece bu durum yetişkinleri de değiştirecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder