Doğanın herkesi
bir var ediş şekli vardır. Kimi müzisyen
olmak ister, kimi mühendis. Bir başkası ise elektrikçi olmayı hayal eder ve
bunun böyle olması iyidir.
Eğitmenin
önceliği, çocukların yeteneklerine göre, doğanın onlara verdiği niteliklere
göre, onları insan olmaları için yapılandırmak olmalıdır. Diğer bir deyişle, eğitmen,
çocukların doğasında var olan tüm eğilimlere karşı gelmek, o eğilimler yokmuş
gibi davranmak yerine, mümkün olduğunca çocukların doğasına yakın olacak
şekilde onların yapılanmasına yardım etmelidir.
“Çocuğun yoluna
göre eğitmek”, çocuğa sadece yön vermek demektir. Çocuk, doğuştan getirmiş
olduğu karakteri sayesinde bu yönü fark etmeli ve doğadan aldığı her şey
aracılığıyla kendisini ifade etmelidir. Bu konuda çocuğa, ona belli etmeden
yardımcı olmak gerekir.
Önemli olan şey, çocuğun
doğasının ve tüm niteliklerinin, sadece kendine almaktan ziyade diğer insanlara
vermeye ve sevgiye doğru yönlendirilmiş olmasıdır.
Her çocuk, özel
bir nitelikler ve eğilimler bileşimiyle doğmuştur. Ancak bu nitelikleri nasıl
doğru şekilde kullanabilecekleri konusunda onlara yardımcı olmalı ve yol
göstermeliyiz. Mümkün olduğunca çeşitli ve değişik açıklamalar sunmalıyız.
Verebildiğimiz kadar çok ve çeşitli örnek vermek için çabalamalıyız.
Bazen çocuk için okuldaki
öğretmeni anlamak zor olabilir. Fakat evde, anne ve babanın çocuğa daha yakın
olarak, olayları daha uygun bir biçimde açıklamasıyla, her şey onun için daha
açık ve anlaşılır hale gelir.
Çocuklara olayları
açıklama şeklimiz önemlidir. Açıklamalarımızda çocuğa söz konusu olan meseleyle
bağ kurmasını ve böylece kendisi hakkında daha fazla şey öğrenmesini
sağlayabilecek örnekler kullanmak, çocuğa yardımcı olacaktır.
İlkokul kadar
erken bir dönemde bile, çocuklar kendi yönlerine sahiptirler diyebiliriz. Bunu
kendi başlarına bulabilirler, fakat onlara yardım etmeli, destek olmalıyız.
Birinci sınıf
kadar erken yaşta dahi, bir öğretmen her öğrencinin dünyayı nasıl algıladığını,
çevresiyle nasıl ilişki kurduğunu, nelerden hoşlanıp hoşlanmadığını ve içsel
olarak nasıl yapılanmış olduğunu fark edebilir.
Her çocuğa, kendi
doğasına göre, toplum içinde belli bir rolü üstlenmesi için gereken koşulları
sağlamalıyız. Böylece bu rol aracılığıyla, çocuk kendini ifade edebilir, içinde
bulunduğu topluluğa katılım sağlayabilir. En kavgacı, uyumsuz çocuklar bile,
onlara toplum içinde yapabilecekleri yapıcı bir şey bulmamızı hak ederler.
Burada dikkat edilecek şey, her çocuk için, çocuğun o toplum içinde kendisini tamamlanmış
hissetmesine yardımcı olacak uğraşılar bulmaktır.
Ayrıca, çocuklara
kendi aralarındaki farkı ve kendi içlerindeki eğilimi görmelerini öğretmek,
onların kişisel gelişimlerini olumlu yönde etkileyecektir, toplumla olan
ilişkilerinde onlara büyük bir kolaylık sağlayacaktır.
Aslında, eğitimde en temel olan şey çocuklara bu farkındalığı vermektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder