Rus hükümeti, uyuşturucu
bağımlılarını zorla tedavi etmektedir. Tıbbi olmayan uyuşturucuları düzenli
olarak kullanan kişileri, onları iyileştirmek amacıyla zorunlu olarak hastaneye
yatırmaktadır. Bu öneriyi Mayıs ayında, Rusya Federal Uyuşturucu Kontrol
Servisi ileri sürmüştür ve öneri Rus hükümeti tarafından desteklenmiştir. Ancak, önde gelen psikiyatristler ve narkoloji uzmanları,
Rusya'nın değişik bölgelerinde bulunan tıp kurumlarının önde gelen uzmanları,
bu görüşü doğru bulmuyorlar. Ayrıca, medportal.ru,
“Zorlayıcı tedbirlerin uygulanması kabul edilemez bir hata olur,” diye yazıyor.
Onların görüşlerine göre, söz konusu olan ağır uyuşturucu bağımlıları olsa
bile, bu uygulama Klinik Psikiyatri prensiplerine aykırıdır. Uzmanlar şu noktaya dikkat çekiyorlar:
Bugüne kadar gerçekleştirilen bütün düzenlemeler, istenen
sonucu sağlamadı çünkü bugüne kadar, bu düzenlemeler sadece sorunun sonuçlarını
ortadan kaldırmak üzere yapılmıştı, uyuşturucu bağımlılığını oluşturan nedenleri
incelememişti ve en önemli neden de budur.
"Interfax"a
verdiği röportajda, Rusya'nın Sağlık Bakanlığı baş psikiyatristi Yevgeniy Brun şöyle dedi: “Tıp polisi zaten bir sonuca varamaz. Onları tedavi edilmeleri
için zorlamayın. Onlar, uyuşturucudan vazgeçmeleri için motive edilmelidirler.
Onları yargılamak yerine, içinde bulundukları kabus uçurumu aydınlatmaya yardımcı
olun. Onlarla ilgisi olmayan, kendi değer
sisteminizi onlara empoze etmeyin.
Onların düşünme düzeyi
farklı seviyelerde, bizden daha gelişmiş durumda. Bunu göze almalıyız ve
insan ilişkileri konusunu yeniden gözden
geçirmeliyiz. Onları biz büyütüyoruz, onlara biz eğitim veriyoruz, kültürümüzü onlara
biz sunuyoruz ve bu demektir ki sorun bizden kaynaklanıyor, onlardan değil.”
Rusya'da uyuşturucu
bağımlılarının sayısı artıyor. Rusya Federal Uyuşturucu Kontrol Servisi’ne göre, birkaç milyon uyuşturucu bağımlısı var.
Her yıl, 100.000'den fazla kişi uyuşturucudan ölüyor.
Türkiye’de uyuşturucu bağımlılığının acil bir sorun olmadığına inanılıyor. Ancak,
istatistikler eroin ve kokain bağımlısı sayısında bir artış göstermektedir.
Uzmanlar, bu eğilimin tehlikeleri konusunda uyarıyorlar. Araştırma
ve istatistikler, Türkiye'nin de uyuşturucu
bağımlılığının oldukça ciddi bir
sorun olduğu ülkeler arasında
bulunduğunu göstermektedir. Nitekim, Türkiye’de
bu sorun düşünüldüğünden daha ciddidir.
Yeşilay’ın başkanı Mustafa Necati Özfatura, Zaman gazetesinde bu konu üzerine yazmıştır. Özfatura’nın
araştırmalarına göre, son beş yıl içinde eroin kullanan öğrenci sayısı iki katına çıktı, aynı zamanda
sentetik uyuşturucu bağımlılarının sayısı da üçe katlandı. Uyuşturucu sorunu, özellikle büyük kentlerde akut durumdadır, esrar kullanımı daha popülerdir.
"Kokain ve eroin pahalıdır. O nedenle esrar tüketme eğilimindedirler. Esrar
gayet ucuza ve kolay satın alınabilir,” diye belirtti Özfatura.
Türkiye'de uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili istatistikler
muhafaza edilmemektedir. Bazı varsayımlara göre, Türkiye'de yaklaşık 4 milyon kişi uyuşturucu
kullanmaktadır, bunların %11’i sürekli uyuşturucu bağımlılığından,
% 2,19 ‘i sürekli ilaç kullanımından muzdaripdir.
BM’in bildirdiğine göre, dünyada
uyuşturucu kullanımında artış görülüyor. BM Organizasyonuna göre, yaklaşık 200
milyon insan veya toplam dünya nüfusunun %5’i. Yılda en az bir kez kullanılan
ilaçlar, 15 - 64yaş arasında kullanılmaktadır. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi Direktörü Antonio Maria Costa, canavar uyuşturucu ticaretini “cirolu” diye adlandırdı.
300 milyar doları aşan bu ticaret, birçok
ülkenin ekonomisinden daha fazladır.
Antonio Maria Costa, Dünya Uyuşturucu
Raporu'nda, marihuananın popülaritesi
yüzünden uyuşturucu kullanan kişi sayısının yıl boyunca % 8 arttığını açıkladı.
Rapora göre, sentetik ilaçların
kullanımı (örneğin exstasy ve amfetamin gibi) azalmış, afyon, eroin ve kokain kullanımı
artmaya devam etmiştir. Belgesinde,
geçen yıl dünyadaki afyon üretiminin % 87'sini Afganistan'ın sağladığını
söylüyor. "Esrar,
benim görüşüme göre, bizlerin karşılaştığı en büyük sorundur, katil olduğu için değil, insanları daha etkili uyuşturucu kullanımına süreklediği
için.”
Uyuşturucu sorununun bütün dünyayı kapladığını
görüyoruz ve hiç kimse buna müdahale edemiyor ya da etmek istemiyor, çünkü bu çok
kârlı bir ticarettir. Ancak, bizim çocuklarımızı ve geleceğimizi yakmaktadır. Maalesef, bencilliğimizin büyümesi
nedeniyle bizim umursamazlığımız da artıyor. Uyuşturucu satıcıları, para kazanmak
için bütün dünyayı tehlikeye atmış olmaktan dolayı hiçbir insani suçluluk hissetmiyorlar, nasıl olsa biz sadece geçimimizi sağlamak için ticaret
yapıyoruz, eşlerimize çocuklarımıza bakmalıyız diye düşünüyorlar. Elbette,
onların değer sistemine göre, onlar kötü yapmak niyetinde değiller. Ancak, eğer
dünyamızdaki bütün sorunların bu değer sisteminden kaynaklandığını anlarsak, değer sistemimizin de çıkmaza girdiğini
anlarız. Artık düşüncelerimizin değişme zamanı geldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder